Saha Raporu [13-19 Temmuz]
24 Temmuz 2018
Saha Raporu [13-19 Temmuz]

İdlib bölgesi: Bu hafta İdlib’teki en önemli gelişmelerden biri şüphesiz Fua ve Keferya köylerinin tahliye edilmesi idi.

Suriyeli muhaliflerin İdlib’i kontrol altına alması ile beraber (3 yılı aşkın bir süredir), kuşatma altında kalan Fua ve Keferya köyleri için İran/Esed rejimi ile Suriyeli muhalifler arasında yapılan müzakereler sonuç verdi ve taraflar arasında bir anlaşma yapıldı.

Anlaşmanın temel esasları şu şekilde gerçekleşti:

Fua ve Keferya’da bulunan yaklaşık 6900 İran/Esed rejimi milis ve aileleri rejim bölgelerine tahliye edilecek

1500 muhalif esir ve 35 muhalif savaşçı tahliye edilenlere karşılık olarak Suriyeli muhaliflere teslim edilecek.

Fua ve Keferya köylerinde kuşatma altında kalan Şii milisler ile muhalif esirler için geçtiğimiz 3 yıl içerisinde de karşılıklı takaslar gerçekleşmişti. Fua ve Keferya köyleri kuşatma altında kalmış olsa da rejim tarafından hava desteği ile silah, mühimmat ve gıda temini gerçekleştirebiliyordu. Bu bölgede çoğunlukla İran destekli Şii milisler bulunmaktaydı.

Gerçekleştirilen anlaşma neticesinde Fua ve Keferya köylerine otobüs ve ambulanslar girerek tahliyeler gerçekleştirilmeye devam ediyor. Bunun karşılığında ise muhalif esirlerin ve savaşçıların İdlib’e geçişi devam etmekte. Kısa sürede anlaşmanın tamamen uygulanması bekleniyor.

Ayrıca bu hafta İdlib bölgesi, DAEŞ hücrelerinin saldırıları neticesinde geçen hafta başlayan güvenlik problemleri ile uğraşmaya devam etti. DAEŞ hücrelerinin saldırılarına ilişkin ayrıntılı bilgi için: tıklayınız

Ayrıca bu hafta Dera bölgesinde rejim ile muhaliflerin anlaşması sonrası İdlib’e tahliyeler gerçekleşti. Bu tahliyeler sonucunda 430 sivil, 9 otobüs 16 Temmuz’da Hama kuzeyine vardı.

Yerel kaynakların aktardığına göre de TSK’ya ait yeni askeri konvoylar bu hafta içerisinde İdlib’e giriş yaptı. Konuya ilişkin ayrıntılı bilgi bulunmazken geçtiğimiz hafta da TSK’nın Halep batısında bulunan gözlem noktalarına takviye yaptığı; helikopter pisti ve askeri hastane inşa edeceği iddia edilmişti. Özellikle rejimin bölgeye operasyon yapacağı söylentilerinin yaygınlaştığı bu dönemde TSK’nın bölgedeki varlığını arttırması dikkate değer bir durumdur. Bu hafta basına da yansıyacak şekilde Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Putin ile görüşmesinde ‘İdlib’e yönelik olası bir saldırı Astana’yı bitirir’ ifadeleri ile birlikte düşünülebilir.

Hafta boyunca rejim topçularının Hama kuzeyinde yer alan Lataminah kasabasına yönelik topçu saldırıları ise sürdü. Bu saldırılar sonucunda bölgedeki sivillerden yaralananlar oldu.

Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalı Bölgesi: TSK’nın varlığı ile birlikte hayatın normalleşmeye başladığı bu bölgelerde idari yapının altyapısı oluşturulmaya devam ediyor. Bu kapsamda El Bab yerel meclisi, Türkiye’nin ekipman desteği ile beraber yeni kimliklerin dağıtımına başladı. Kimlikler Türkçe ve Arapça olarak veriliyor. Bununla birlikte Türkiye’nin eğittiği polis güçleri bu hafta içerisinde mezun oldu ve El Bab’ta bir mezuniyet töreni gerçekleştirildi.

Türkmen kasabası olan Çobanbey’de ise Musa Özalkan adına Kurt-Ar derneğinin yapımı ile bir kültür evinin açılışı gerçekleştirildi. Açılışa Suriye Türkmen Meclisi Başkanı Muhammed Vecih Cuma’da katıldı.

14 Temmuz tarihinde ise Türkmen muhalif bir yapılanma olan Muntasır Billah Tugayı, Afrin, Racu, Hamşeli köyünde 2 YPG’linin yakalandığına dair bir video yayımladı. Cerablus’ta da bir patlayıcı tespit edilip, imha edildi. Geçtiğimiz hafta bombalı saldırıların gerçekleştiği bölgede bu hafta oldukça sakindi. Afrin bölgesinde de YPG hücrelerinin geçtiğimiz hafta gerçekleştirdiği saldırılar bu hafta yoktu. Nitekim geçtiğimiz hafta bölgedeki birçok hücreye yönelik operasyon gerçekleştirildiği bildirilmişti.

Azez’de Türk şirketi olan Türk Telekom bir şube açtı. Bölgede huzur, istikrar, güvenlik ve idari yapı yerleştikçe bu yönde yatırımların gerçekleşmesi oldukça muhtemel gözükmekte.

14 Temmuz’da basına yansıyan şekilde Feylaku’ş Şam grubunun hapishanesinde bulunan 17 DAEŞ unsurunun kaçtığı bildirildi. Kaçan DAEŞ üyelerinin 8’inin yakalandığı bildirilirken, yüksek güvenlik alarmı verildiği aktarılanlar arasında.

Halep: 15 Temmuz’da Yerel kaynakların aktardığına göre İsrail uçakları, Halep’te bulunan Nayrab hava üssüne yönelik hava saldırısı gerçekleştirdi. Saldırı neticesinde ölen ve yaralananlara ilişkin birçok haber yapıldı. Son aktarılanlara göre toplam 22 asker/milis hayatını kaybederken 9’unun İranlı olduğu bildirildi. Ayrıca hava saldırısında hayatını kaybeden Hizbullah milisinin öldüğü ve Nubl’da cenaze töreni gerçekleştirildiği aktarılanlar arasında.

Dera ve Kuneytra: Geçtiğimiz hafta Dera ve çevresi için muhalifler ve Rusya arasında müzakereler yürütülmüş ve muhalifler ağır silahlarını teslim ederek, ellerinde tuttukları bölgeleri rejime devretmişti. Dera ve çevresinde hakimiyeti ele geçiren rejim güçlerinin hedefi Dera’nın batısı ve Kuneytra oldu. Oldukça yoğun saldırılar gerçekleştiren Rusya ve İran destekli rejim güçleri, onlarca sivilin hayatını kaybetmesine sebebiyet verdi. Muhalifler ise ağır hava ve kara saldırılarına karşılık vermekte güçlük çekince, diğer bölgelerde olduğu gibi Rusya devreye girerek ateşkes müzakerelerini başlattı. Ve kısa bir süre içerisinde müzakerelerden sonuçlar alındı. Böylelikle Dera’da uygulanan anlaşma maddeleri yaklaşık olarak aynı şekilde Kuneytra için de geçerli sayıldı. Rejim hakimiyetini kabul etmeyenler ise İdlib’e tahliye edilecek. Anlaşmanın uygulanmasına ve tahliyelere başlanıldı.

Geçtiğimiz hafta DAEŞ, Hayt köyünü muhaliflerden ele geçirmişti. 15 Temmuz’da tarihinde ise bölgeden birçok görüntü yayımladı. Görüntülerde çatışmalarda kullanılan silahların öne çıkarıldığı görülürken, gerçekleştirilen bombalı araç saldırıları da yer alıyor. 16 Temmuz’da yayımladığı birçok görüntüde ise Hayt köyünün mevcut durumu yer alıyor.

DAEŞ, Amaq Agency üzerinden servis ettiği habere göre 16 Temmuz’da Kuneytra bölgesinde rejimin muhaliflerden ele geçirdiği al Hara’da rejim ordusuna yönelik bombalı araç saldırısı gerçekleştirdiğini ve bu saldırı neticesinde rejim birliklerinden 100 ölü veya yaralı olduğunu iddia etmiştir. DAEŞ’in hakimiyetinde olmayan al Hara’da, örgütün hücre yapılanması vasıtası ile gerçekleştirdiği bir saldırı olması muhtemel gözükmekte.

19 Temmuz’da rejim kaynaklarına göre Ürdün sınırında DAEŞ’in kontrol alanına yönelik Esed rejiminin operasyonlara başladığı ve birkaç köyde ilerleme kaydettiği ifade edilmekte. Ayrıca 19 Temmuz gecesi DAEŞ unsurları Golan sınırında bulunan ve muhaliflerin elinde tuttuğu birçok köyü ele geçirdiği de aktarılanlar arasında.

Son 2 haftada rejimin Dera ve Kuneytra vilayetlerine yönelik gerçekleştirdiği operasyonlar neticesinde Ürdün sınırında bulunan DAEŞ unsurları hakimiyet alanlarını muhalif alanlara doğru ilerleyerek genişletti.

Deyr ez-Zor: Uluslararası koalisyon öncülüğünde SDG/YPG/PKK’nın Deyr ez Zor’un doğu kırsalında devam ettirdiği operasyonda DAEŞ’e karşı birkaç köyde ilerleme sağladı. Çatışmaların devam ettiği ortam DAEŞ’in Subaykhan bölgesine yönelik taarruz gerçekleştirdiği de aktarılanlar arasında. 18-19 Temmuz tarihlerini takriben YPG unsurları hava desteği ile birlikte DAEŞ’e yönelik ilerlemelerine ivme kazandırdığı görülmekte. DAEŞ, Irak sınırına doğru sıkıştırılmaya doğru devam ediliyor. Bu kapsamda güneydoğuda al Rawdah köyünde YPG’nin kontrol sağladığı belirtilirken, kuzeyde 11 köyde YPG’nin ele geçirdiği ifade edilmekte.

Bununla birlikte DAEŞ’e yönelik hava saldırıları da devam ediyor. Bu hava saldırıları neticesinde bölgede sivillerinde hayatını kaybettiği birçok yerel kaynak tarafından aktarılanlar arasında.

Rakka: 14 Temmuz’da Rejim kaynaklarının video görüntüsü ile birlikte aktardığına göre, Rakka’da bulunan rejim yanlıları, uluslararası koalisyon yetkililerinin de yer aldığı bir toplantıya yönelik saldırı gerçekleştirdiğini iddia etti. Paylaşılan videoda bir patlamanın gerçekleştiği ve dumanların yükseldiği görülüyor.

Menbiç: TSK, ABD ile varılan uzlaşma neticesinde Menbiç kuzeyinde devriye faaliyetlerine devam ediyor. 19 Temmuz itibariyle TSK, 16. devriye görevini tamamlamış oldu. Ayrıca TSK’nın devriye gerçekleştirdiği bölgeden YPG unsurlarının çekildiği de bölgeden aktarılanlar arasında. ABD merkez kuvvetler komutanı Joseph Votel,  yaptığı açıklama da ABD ve TSK’nın Menbiç’te birlikte devriye görevi icra edeceğini açıkladı. Bilindiği üzere TSK ve ABD, Menbiç’te bağımsız ve koordineli devriye faaliyetleri gerçekleştiriyordu.