Akaydat aşiretinin önde gelen mensuplarından eski general İsmail Askar El-Hifl ile Röportaj
06 Ağustos 2020

Suriye’nin en büyük Arap aşiretlerinden biri olan Akaydat aşiretinin önde gelen mensuplarından eski general İsmail Askar El-Hifl, bölgede yaşanan son gelişmeleri Suriye Gündemi’ne değerlendirdi. 

Suriye gündemi: Sizi kısaca tanıyabilir miyiz?

Adım İsmail Askar El-Hifl, Suriye ordusunda eski bir generaldim. Askeri okul yüksek lisans mezunuyum, Çek Cumhuriyeti Brno Askeri Akademisi'nden tank mühendisliği bölümünü iyi derece ile bitirdim.  Akaydat aşiretinden olmakla birlikte kabilemizin ileri gelenlerindendir.

Öldürülen Akaydat aşiret lideri kimdir ve neden öldürülmüş olabilir?

Şeyh Mutşar El-Hifil, doğu bölgesinde tanınan bir şahsiyettir. Zubyid aşiretinden Akaydat kabilesinden, tolumda vatanperver birisi olarak biliniyordu. Toplumsal bir karşılığı ve kabulü olan bir kişiliği vardı. Toplumda güvenilirliği ile bilinir ve bölge halkı arasında çıkan anlaşmazlıklara ve sorunlara çözüm bulup her zaman iki taraf arasında arabuluculuk yapardı.

Esad rejimi, DEAŞ ve SDG gibi Suriye halkının meşru görmediği bu yapılardan uzak durmuş onlarla herhangi bir görüşme yapmamış ve  onlara katılmayı kabul etmemiştir. Bu örgütlerin kendisini taciz etmelerine rağmen bölgeyi terk etmedi.  Akaydat kabilesi, Suriye'deki en büyük Arap kabilelerinden biri ve hatta Deyr El-zoz’un en büyük kabilesidir.

Mazlum Abdi, bölgedeki aşiret şeyhleriyle toplantı düzenledi. Abdi, aşiret şeyhlerinden bölgeyi yönetmelerini ve Amerika ile petrol yatırım sözleşmesi için destek vermelerini istedi. Yalnız Şeyh Mutşar, PKK terör örgütüne herhangi bir meşruiyet alanı vermeyi  düşünmediği için görüşmeyi reddetti.  PKK'yı bölgenin zenginlik kaynaklarını çalan, bölgeyi işgal eden, halkını tehcir eden, istilacı ve işgal gücü olarak kabul ettiğini deklare ettikten sonra suikasta maruz kalmıştır.   

YPG'nin bölgede kurduğu Deyr Ezzor Askeri Konseyi nedir, ne kadar etkilidir?

SDG'nin kurmuş olduğu askeri konsey, bölgenin Arap kabilelerinden kuruldu. Kabile gençleri maddi ihtiyaç ve çıkar amaçlı askeri konseye katılım sağladı. SDG’nin Arap unsurlarını askeri konseye katmalarının diğer nedeniyse,  bölge halkında karşılığı olması ve kendi güvenliğini sağlamasıdır. Böylece SDG'nin kurmuş olduğu askeri konseyin, bölge insanı üzerinde kabul görmesi ile birlikte askeri konsey aracılığıyla kabileleri yönetimine katıldığına dair uluslararası koalisyona da göstermiş olacaktı. Gerçekte ise bu basit nedenlerle askeri konseye bağlı olanlar, pamuk ipliğiyle bağlıdır. Komuta kademesinde yer alanlar, çıkarcı ve toplumsal itibari olmayan kişilerdir.  SDG, aşiret şeyhi  Mutşar’e  suikast düzenledikten sonra ve  Esad rejimiyle işbirliği yaptığında Arap askeri unsurların çoğu  silahlarıyla SGD'nin kurmuş olduğu askeri konseyin saflarından kaçtığı ve ailelerine döndüğü görülmüştür.

YPG'ye karşı gösterilerin amacı nedir?

YPG, katil, savaş sucu işlemiş bir çetedir. Bölge halkına karşı katliamlar düzenledi, evlerini yıktı, birçok kişiyi kaçırıp ortadan kaldırdı.  Birçoğunu tutuklayıp, toplumun sembolü olan isimlere suikast düzenledi. Bölgenin zenginlik kaynağı petrol ve diğer servetini kontrolü altına alıp kendi aralarında paylaştırıp bölge halkını mahrum bıraktı.

Halk, PKK’nın bölücü projesine karşı çıktığında ise DEAŞ yaftasıyla bastırıp herkese karşı baskı ve terör politikası uygulamıştır. SDG, bölge halkın İslami inancını değiştirmek, inançsızlığı yaygınlaştırarak, toplumun ahlakını yozlaştırma amaçlı eğitim müfredatını değiştirmiştir. Öğrencilerin tarih ders kitaplarında Suriye topraklarının Kürdistan ülkesi olduğuna dair dersler veriliyor. Bölücü, YPG'nin bu uygulamalarına karşı çıkan bölge insanların gösteri, protesto düzenlemeleri en doğal haklarıdır.   Bu canavarca uygulamalarla artan YPG terörizmidir. İster İran ister PKK, ister Rus olsun, işgal ve terörizmin her türlüsünü reddediyoruz.

Akaydat Aşiretinin SMO'da birlikleri var mıdır?

Özgür Suriye Milli Ordusu, devrimin ve Suriye halkının ordusudur. Doğu bölgede ve Daraa'dan El-Bukamal'a uzanan Akaydat kabilesinden çok sayıda kişi SMO'ya katılım sağlamış ve onlarla temas halindedir. Gençlerimiz, terör unsurlarına karşı verdiği mücadelede bir kısmı şehit oldu ve bir kısmı yaralandı. Evet, büyük bir kısmı Zeytin Dalı, Barış Pınarı, Fırat Kalkanı operasyonlarında şehit olmuştur. Tel Abyad ve Rasülayan’da  sivil polis olarak çalışan subayların çoğu ve bunların arasında Afrin, Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalı bölgelerinde doğulu savaşçıların çoğunluğu Akaydat kabilesindendir.

Deyr Ezzor'un geleceğini nasıl görüyorsunuz?

Deyr Ezzor şehrinin nüfusunun tamamı, Sünni mezhebi ve Arap ırkından oluşmaktadır.  Azınlıklar ve diğer toplumsal unsurların bulunmadığın tek özelliğe sahip şehirdir. Kürt nüfusu, Deyr Ezzor şehrinde bulunmamaktır,  sakinleri vatansever ve tutarlı toplumsal bir yapıya sahiptir.

PKK, Rusya ve İran, Deyr Ezzor’dan Sünni Arap unsurları söküp, demografik yapıyı değiştirerek bölgeyi sömürmeyi hedeflemektedir.  Suriye petrolün en çok bulunduğu şehir olmasının yanında su ve insan kaynağının olduğu zengin bir kenttir Deyr Ezzor.  Bu nedenle İran, rejim, PKK, ve Ruslara neye mal olursa olsun bedeli ne olursa olsun Deyr Ezzor’u işkal etmeye devam edecekler. Bölgenin iç dinamikleri, bölgeyi yönetebilme yeteneğine sahip,  halkın çıkarlarını koruyacak ve dost ülkelerin menfaatlerini gözetecek  askeri ve siyasi yeterliliğe sahiptir.

Dost Türk devleti aracılığıyla, Uluslararası koalisyondan,  Deyr Ezzor şehirde barış ve huzurun yeniden kazanılması için yönetimin halka teslim edilmesini ve bölgeden Kandil çetelerinin ve paralı askerleri kovulmasını talep ediyoruz. Deyr Ezzor işkal altında,  binlerce kişi yerinden edilerek demografik değişim gerçekleşmesiyle birlikte ayını zamanda bölge soykırım altındadır.  Bizim, Allah’tan ve Türkiye dışında kurtuluşumuzun umudu yoktur.

Son olarak eklemek istediğiniz bir husus var mı?

Bizim sesimizi dünyaya durduğunuz için Suriye Gündemine teşekkür ederiz.