Muhalifler Tel Rıfat’a Doğru İlerliyor
21 Ekim 2016

Analiz-Haber / Suriye Gündemi

Kuzey Halep’te, Azez’in güneyinde ve Mare’nin batısındaki Tel Rıfaat beldesi Tel Rıfaat nahiyesinin merkezidir. Halep’ten Türkiye’ye giden hem otoyol hem de demir yolu Tel Rıfaat’tan geçmekte. Son olarak 2004 yılında yapılan sayıma göre şehirdeki nüfus 20 bini aşarken, Suriye’deki savaş esnasında bu sayının büyük ölçekte arttığı görülmekteydi.

Devrimin başlamasından sonra 2012 yılının yazında şehir Özgür Suriye Ordusunun kontrolüne geçmiştir. Türkiye ile Halep arasındaki lojistik hat Tel Rıfaat üzerinden geçmekteydi. Ekmek gibi temel gıda ihtiyaçları Tel Rıfaat üzerinden Halep merkezine ulaşmaktaydı. Şehir kısa süreliğine DAİŞ’ın kontrolüne geçtiyse de DAİŞ ve muhalifler arasında 2013’ün sonunda yaşanan çatışmaların sonucu olarak yine muhaliflerin eline geçmiştir.

Tel Rifaat o dönemde hem DAİŞ’e karşı hem de Esed rejimi ve sonrası YPG’e karşı devrimin kalelerinden biri haline gelmiştir ve diğer bölgelerden yoğun göç almaya başlamıştır. ÖSO’nun güçlü olduğu şehirde ateşkes süresinde büyük gösteriler olmuştur.

Rejimin 2016 Şubat ayında Başkoy’den yoğun Rus hava desteği ile başlayan ve Nubbol ve Zahra’ya ulaşmayı hedefleyen başarılı operasyonunun ardından, Tel Rıfaat üzerinden Halep merkezine ve çevresine giden ikmal yolları kapanmıştır. Rejim’in Nubbol ve Zahra köylerine ulaşmasının akabinde SDG/YPG güçleri 2016 Şubat ayının ortasında Tel Rıfaat ve Minnig havaalanı üzerine saldırı gerçekleştirmiştir. Bu saldırıya karşı Türk topçu birlikleri YPG’yi vurmaya başlamıştır. Fakat Obüs füzeleri ile gerçekleştirilen atışlar Türkiye’ye düsen havan mermisine karşılık angajman kuralları çerçevesinde değerlendirilmiştir. Bu topçu atışları o dönemde özellikle batı ve Rusya tarafından eleştirilmiştir. Aynı zamanda ise Rus hava kuvvetleri Tel Rıfaat ve bölgesinde muhalif birlikleri yoğun bir şekilde bombalamıştır. Rus hava kuvvetlerin daha ağır basması sonucu ÖSO ve diğer birlikler SDG/YPG karşısında Tel Rıfaat’tan çekilmiştir.

Yoğun Rus hava saldırıları ile beraber saldıran SDG/YPG kuvvetleri yüzünden Tel Rıfaat, Minnig ve çevresindeki halk Türkiye sınırına kaçmıştır. Bu olayların ardından Tel Rıfat ve civarındaki bölgelerden Türkiye sınırına yığılan 100.000-150.000 sivilleri Türkiye Suriye’nin sınırları içerisinde Bab es-Salama sınır kapısına yakın bir kampta barındırmaktadır. Bu bağlamda etnik temizlik yapıldığına dair suçlamalar bulunmaktadır. Özellikle bölgenin Arap yoğunluklu, Türkmen azınlıkla bir bölge olmuş olması bu yöndeki YPG’ye karşı suçlamaları güçlendirmektedir. YPG her ne kadar beldeyi kontrolünü SDG’deki Arap birliklere devrettiğini, kendisinin çekildiğini ve sivillerin dönebileceğini söylese de, yerel kaynaklar ve ÖSO birlikleri bunu doğrulamamaktadır. Ayrıca günümüze kadar halen Bab es-Salama sınır kapısındaki kamp Tel Rıfaat bölgesinden gelen sivillerle doludur.

Azez’in hemen kuzeyinde bulunan Bab es-Salama sınır kapısından Türkiye’den gelen insani yardımlar Tel Rıfaat üzerinden Halep bölgesindeki muhaliflerin kontrolü altındaki bölgelere ulaşmaktaydı. Muhaliflerin Tel Rıfaat’ı kaybetmesi üzerine Türkiye üzerinden gelen lojistik destekler Ahrar uş Şam’a yakın bir kuruluşun yönettiği Bab al-Hava sınır kapısına kaymıştır. Bununla birlikte Esed rejimi Halep’i kuşatma projesine Azez üzerinden gelen ikmal yolunu keserek büyük ölçekte yaklaşmıştır ve sonunda başarmıştır. Bu bağlamda YPG’nin Tel Rıfaat’ı ele geçirmesi fiili olarak Rejim’in Halep’teki kuzey cephesini korumaktadır. Bu yüzden bazı uzmanlar Rusya’nın Tel Rıfaat’ta YPG’ye verdiği hava desteğinin YPG’den çok rejimin Halep projesi için olduğunu söylemektedir.

Tel Rıfaat’ın YPG için diğer bir önemi ise Afrin ve Kobani kantonlarını birleştirme projesinde önemli bir kazanım olmasıdır. Fırat Kalkanı Harekâtı ile birlikte DAİŞ’e karşı ilerleyen ÖSO birlikleri Bab şehrine yaklaşmasıyla beraber, YPG Tel Rıfaat’ın doğusundan Bab’a doğru ilerlemeye başlamıştır. Bu ilerleyiş hem ÖSO’nun DAİŞ karşısında ilerlemesini keserken, hem de YPG’nin kantonları birleştirme projesinden vazgeçmediğini gösteriyor.

Türkiye’nin Fırt Kalkanı Harekatını başlatması bölgedeki dengeleri değiştirirken, muhaliflerinde tekrardan Tel Rıfat’a yönelmesini beraberinde getirdi. SDG/YPG Tel Rıfat üzerinden Mare’nin güneyinden Bab’a doğru ilerlemek istemesi ve bu bölgede ÖSO ve SDG/YPG arasında oluşan ufak çaplı çatışmalar sonucu ÖSO SDG/YPG’ye Tel Rıfaat’ı boşaltması için 48 saat verdi. Ayrıca Türkiye SDG/YPG mevzilerini hem hava hem de topçu bombardımanına tuttu ve TSK’nın açıklamasına göre 160-200 savaşçı öldürüldü. Muhaliflerin kısa süre içinde Tel Rıfat’a yönelik bir hame yapması bekleniyor.