Haftalık DAEŞ Raporu [20 – 26 Temmuz]
27 Temmuz 2018
Haftalık DAEŞ Raporu [20 – 26 Temmuz]

İdlib Bölgesi:

Geçtiğimiz haftalara nazaran İdlib bölgesinde, DAEŞ unsurlarının herhangi bir saldırısı olmazken HTŞ’ye bağlı emniyet birimleri birçok noktada DAEŞ hücrelerine yönelik operasyon düzenledi.

Yerel kaynaklar 20 Temmuz’da bir DAEŞ mensubunun HTŞ’nin Addana bölgesindeki karargahına saldırı düzenlediğini ancak başarısız olup öldürüldüğü bilgisini paylaştı. Servis edilen görüntüde saldırganın cesedi yer almakta.

22 Temmuz 2018’de HTŞ’ye bağlı İba Haber Ajansı üzerinden verdiği habere göre Kuzey İdlib’te Kah beldesi yolu üzerinde pusu kuran DAEŞ istihbarat birimlerinden bir komutan “Ebu Hasan en-Neyrabi” ve yardımcısı “İbrahim ed-Dani”yi öldürdüklerini iddia etti. Ayrıca verilen bilgiye göre bu kişinin Ed-Dana bölgesinde DAEŞ unsurlarından sorumlu olduğunu belirtti. Bununla birlikte HTŞ emniyet yetkilisi Halid Eş-Şami’nin İba Haber ajansına verdiği röportajda, çatışma sırasında öldürülen DAEŞ’e bağlı istihbaratçı komutan Ebu Hasan en-Neyrabi’nin, Halep’te HTŞ’ye bağlı “Seçkin Birlikler”in merkezine saldırıp 9 kişinin ölümünden sorumlu olan kişi olduğunu belirtti.

24 Temmuz’da İba Haber Ajansının servis ettiği görüntülere göre, HTŞ’ye bağlı emniyet biriminin Batı İdlib/Cisr el-Şuğur kırsalında bir DAEŞ hücresine yönelik baskın gerçekleştirdiği belirtiliyor. Gerçekleştirilen baskında DAEŞ’e bağlı Çeçen asıllı Ebu Said eş- Şişani öldürülürken, bir DAEŞ unsuru da esir alınıyor. Servis edilen görüntülerde baskın yapılan hücreden hafif silahlar, DAEŞ’in bastığı paralar ve mühimmat ele geçirildiği görülüyor. Bazı kaynaklar, Ebu Said’in Ömer el Şişani’nin kardeşi olduğunu ve gerçek isminin Tamaz olduğunu iddia ediyor.

25 Temmuz’da ise İba Haber Ajansının servis ettiği haber ve görüntülere göre, HTŞ emniyet birimleri gerçekleştirdikleri gözetleme ve takipten sonra DAEŞ’in bölgede önemli bir ismi olan Ebu Hasan el-Mısri’yi ele geçirdiklerini belirtiyor. Emniyet birimi yetkilisinin açıklamasına göre, el Mısri’nin, İdlib’te Kensruvve fabrikası yakınlarında bulunan HTŞ karargahını bomba yüklü araçla hedef alan kişinin olduğu belirtiliyor. Ayrıca el-Mısri’nin daha önce emniyet operasyonunda öldürüldüğü ifade edilen, DAEŞ’in bölgede öne çıkan komutanı Ebu Abdulvekil’in naibi konumunda olduğu emniyet yetkilisinin aktardıkları arasında. Tüm bunlarla beraber el-Mısri’ye gerçekleştirilen baskında birçok el bombası, hafif silah, teknik ekipman ve kimliklerin ele geçirildiği servis edilen görüntülerde yer alıyor.

Rakka:

DAEŞ, Rakka vilayetinde hakimiyetini kaybetmiş olsa da hücre yapılanmaları vasıtası ile bölgede faaliyet yürütmeye devam ediyor. Bu kapsamda 19 Temmuz’da Amaq Agency üzerinden servis ettiği habere göre Rakka’nın batısında 2 YPG/SDG’ye ait aracı 2 IED saldırısı ile hasar verdiğini iddia etti. 21 Temmuz’da ise Rakka yakınlarında 1 YPG/SDG ait aracı imha ettiğini iddia etti. 26 Temmuz’da da Amaq Agency üzerinden servis ettiği haberde Rakka yakınlarında bulunan Ratla kasabasında YPG/SDG üyesi 1 kişiyi infaz ettiğini iddia etti.

Örgütün bu bölgede gerçekleştirdiği saldırıların seyrekliğine ve etkisinin düşüklüğüne bakılırsa, güçlü bir hücre yapılanmasını henüz oluşturamadığı ya da uygun zemini aradığı yorumunda bulunulabilir.

Deyr ez-Zor:

Uluslararası koalisyon öncülüğünde SDG/YPG/PKK’nın Deyr ez Zor’un doğu kırsalında devam ettirdiği operasyonda DAEŞ’e karşı ciddi ilerlemeler kaydettiği bölge kaynaklarının aktardıkları arasında. Nitekim DAEŞ’in resmi yayın organı Amaq Agency de 21 Temmuz itibari ile Baraqah ve Rakka vilayetlerinin ismini kullanmayı bırakarak, Vilayet Şam ve Vilayet Irak olarak nitelendirmelere başladı. Bu durum, DAEŞ’in söz konusu bölgelerde hakimiyetini yitirdiğini kabullendiğinin bir göstergesi olarak da okunabilir.

Geçtiğimiz hafta DAEŞ’i Irak sınırına doğru gerileten PYD/YPG, 26 Temmuz itibari ile Irak sınırına kadar olan bölgede hakimiyeti ele aldı. 23 Temmuz itibari ile yerel kaynaklar DAEŞ’in saldırıları yükselttiğini aktarsa da uluslararası koalisyonun yoğun hava ve lojistik desteği karşısında bölgede tutunamadığı görülüyor. Rawdah kasabası başta olmak YPG, birçok köyde kontrolü sağladığı da aktarılanlar arasında. DAEŞ’in Fırat nehrine kıyıdaş doğu tarafında oldukça küçük bir yerleşim bölgesinde ise kontrolü hala devam etmekte.

26 Temmuz’da yerel ve rejim kaynaklarının aktardığına göre de, Esed rejimi destekçisi el-Kudüs Tugayına bağlı 4 militan, Deyr ez Zor’un batısındaki kırsal alanda DAEŞ’in saldırısı sonucu hayatını kaybetti.

Dera:

Geçtiğimiz hafta Esed rejiminin nihai hedefi, Kuneytra ve Dera’nın batısındaki muhalifler bölgeleri ele geçirmekti. Bu noktada Rusya’nın aracılığı ile gerçekleştirilen anlaşma sonucunda Kuneytra ve Dera’nın batısı muhaliflerin tahliyesi ve teslim olması ile beraber rejim güçlerinin kontrolüne geçti. Bu tahliye ve teslim sırasında Ürdün sınırında yer alan DAEŞ unsurları kuzeye doğru ilerleyerek muhaliflerin elinde bulunan birçok köyde hakimiyet sağladı. Rejim unsurları ise muhaliflerden sonra hedefini DAEŞ olarak belirledi ve başta muhaliflerden ele geçirilen köyler olmak üzere bölgede ilerleme girişimlerinde bulundu ve birçok noktada başarılı oldu.

DAEŞ ile birlikte oldukça yoğun çatışmaların yaşandığı bölgede DAEŞ, bölgeden birçok yayın yaptı. 21 Temmuz’da Amaq Agency üzerinden Suriyeli muhaliflerden ele geçirdiği köylerle ilgili detaylı bir açıklama yayımladı. Yayımlanan diğer bir açıklamada ele geçirilen köy sayısı 16 olarak ilan edildi. 21 Temmuz’da Amaq Agency üzerinden servis edilen haberde rejime ait bir tankın ATGM ile birlikte imha edildiğini iddia etti. Yine 21 Temmuz’da servis edilen haber rejim saldırısının püskürtüldüğü iddia edilirken birkaç rejim unsurunun öldürüldüğü veya yaralandığı belirtildi. Ayrıca aynı gün içerisinde rejime ait bir Şilka aracının imha edildiği iddiası yer aldı. 21 Temmuz’da servis edilen haberler, Kuneytra’da ele geçirilen köylerin görüntüleri ile devam etti. Bununla birlikte 1 tankın daha imha edildiği ve Tall Jamu bölgesinde yaklaşık 25 rejim unsurunun öldürüldüğü iddia edildi.

22 Temmuz’da Amaq Agency’nin yayınına göre DAEŞ, Tall Jamu bölgesinde rejimin saldırısını geri püskürttüğünü iddia etti.

24 Temmuz’da ise Amaq Agency üzerinden bölgedeki DAEŞ unsurlarının savaşa olan hazırlıklarını, savaş durumunu ve rejim unsurları ile çatışmaları içeren birçok görüntü yayımlandı.

24 Temmuz’da DAEŞ, Amaq Agency üzerinden servis ettiği habere göre, rejim unsurlarına yönelik bombalı araç saldırısı gerçekleştirdiğini iddia etti. Haberde ölü ve yaralı olduğu bilgisi verilirken sayı belirtilmedi.

25 Temmuz’da DAEŞ, Amaq Agency üzerinden servis ettiği görüntülerde, İsrail tarafından vurulan rejim uçağının parçaları ve rejim pilotunun yanmış cesedine yer verdi.

25 Temmuz’da Amaq Agency üzerinden yayımlanan haberlerde ise Jasim bölgesinde 2 rejim istihbarat görevlisinin öldürüldüğü bildirilirken, Ain Dhakr bölgesinde 2 rejim tankının bombalı araç saldırısı ile imha edildiği iddia edildi.

DAEŞ’in Amaq Agency üzerinden tüm yayınları bu hafta içerisinde bu şekilde gerçekleşirken rejim unsurları, DAEŞ’in muhaliflerden ele geçirdiği birçok köyde kontrolü sağladı. DAEŞ’in hakimiyetinde bulunan cebin doğusundaki Hayt köyü dahil olmak üzere. Hatırlanacağı gibi Suriyeli muhaliflerin Dera’da rejim ile anlaşmasına müteakip olarak DAEŞ unsurları köyü ele geçirmişti.

Bölge kaynaklarının bölgeden aktardıklarına göre rejime teslim olan eski ÖSO birlikleri Ürdün sınırında bulunan DAEŞ’e yönelik operasyonlara rejim saflarında katılım sağladı.

Süveyda:

Şüphesiz bu haftanın en önemli saldırısı Süveyda’da DAEŞ’in gerçekleştirdiği saldırılar oldu. Bombalı araç saldırılar ile birlikte silahlı saldırıların da gerçekleştiği saldırıda 221 kişinin hayatını kaybettiği belirtilirken, saldırıda hayatını kaybedenlerin yarısından fazlasının sivil olduğu aktarılanlar arasında. Özellikle Dürzilerin bulunduğu bir ortamda gerçekleştirilen saldırıda onlarca Dürzi sivil hayatını kaybetti. DAEŞ ise Amaq Agency üzerinden birçok haber servis ederek saldırıların gidişatına göre ölü ve yaralı sayısını güncelledi. Son açıklamalarında iddia edilen ölü ve yaralı sayısını 435 olarak belirtildi.

Suriyeli muhalif yapılanmalar gerçekleştirilen bu saldırıdan Esed rejimini sorumlu tutarken, Hizbullah kaynakları ise ABD’yi sorumlu tuttu.

Sina (Mısır):

DAEŞ’e bağlı olarak faaliyet yürüten Sina Vilayeti, geçtiğimiz haftalara göre bu hafta içerisinde saldırılarını arttırdı. Artan saldırılar neticesinde birçok Mısır Ordusu mensubu hayatını kaybederken, DAEŞ unsularında da yaklaşık aynı seviyede kayıplar yaşandığı belirtilmekte. Mısır Ordusunun Sina’da başlattığı geniş çaplı operasyonlara rağmen örgüt mensuplarının sıklıkla saldırı yapabilme kabiliyetlerini kaybetmediği görülüyor.

21 Temmuz’da Mısır Ordusu ile işbirliği içerisinde Kuzey Sina’da DAEŞ’e karşı faaliyet gösteren Bedevi milisler (Sina aşiretlerinden teşkil edilmekte), resmi facebook hesapları üzerinden Tarabin aşireti ile girdikleri çatışmada öldürülen 3 DAEŞ üyesinin görüntülerini yayımladı.

DAEŞ’e bağlı Amaq Agency, 21 Temmuz’da iki farklı haber farklı yayımladı. Haberlerde aktarılanlara göre DAEŞ unsurları Şeyh Zuveyd ve El Arish kenti yakınlarında gerçekleştirdikleri sniper saldırısı neticesinde 1 subay ve 1 askeri öldürdüklerini iddia etti. Diğer haberde ise Rafah kenti Gazze sınırı yakınlarında gerçekleştirilen 2 IED saldırısında 1 mayın tarayıcının hasar aldığını, 1 askerin ise öldürüldüğünü iddia etti. DAEŞ, geçtiğimiz hafta bu bölge yakınlarından video görüntü servis etmiş ve Mısır yönetimini yıkım ve zorunlu göç ettirmek ile suçlamıştı. Geçmiş dönemlerde örgüte ait birçok tünel imha edilse de DAEŞ’in bölgedeki varlığı hala devam etmekte.

Amaq Agency, 23 Temmuz’da servis ettiği haberde DAEŞ unsurlarının el Ariş kenti yakınlarında Mısır Ordusu askerlerine yönelik sniper saldırısı gerçekleştirdiği ve bu saldırılar neticesinde 6 askeri öldürdüklerini ya da yaraladıklarını iddia etti. Ayrıca Mısır Ordusuna yardım gitmek ile suçladıkları bir ambulansı da hedefleyen DAEŞ üyeleri 2 ambulans görevlisini yaraladığı da bölgeden aktarılanlar arasında. Bölge kaynakları DAEŞ’in iddia ettiği gibi ambulansta Mısır Ordusu mensuplarının yer almadığını belirtmekte. Ambulansın hedef alınmasının ardından ambulansın görüntüleri servis edildi, bu görüntülerde ambulansın sivil olduğu görülmekte.

Amaq Agency üzerinden DAEŞ’in iddia ettiği gibi Mısır Ordusunun 6 askerinin sniper saldırısı ile hayatını kaybetmesi veya yaralanması, askeri teknik, konuşlanma, profesyonellik ve ‘counter terrorism’ bakımından Mısır Ordusunun kabiliyetlerinin oldukça sınırlı olduğu kanısını ortaya koymakta. Nitekim geçtiğimiz hafta DAEŞ’in servis ettiği görüntülerde de Mısır Ordusunun arazide konumlanması herhangi bir saldırıda oldukça yüksek kayıpların ortaya çıkabileceğini ortaya koyuyor.

23 Temmuz’da tarihinde Amaq Agency’nin ‘Caravan of the Shuhada’ yayımlarında DAEŞ’in Sina’daki liderlerinden Ebu Cafer el Makdisi’nin hayatını kaybettiği ilan edildi. Sina Aşiretler Birliği, pazar günü yaptığı açıklamada DAEŞ’in bir liderini öldürdüklerini duyurmuştu. Muhtemelen öldürülen lider Ebu Cafer el Makdisi idi.

24 Temmuz’da Amaq Agency üzerinden servis edilen görüntüler ile birlikte DAEŞ unsurları, Rafah’ın güneyinde Bedevi milislerden 1 pick-up araç, 1 kalaşnikof ve 2 hücum yeleği ele geçirdiklerini iddia etti.

24 Temmuz’da Mısır Güvenlik Güçleri kaynaklarının aktardıklarına göre, el Ariş kentinde bir DAEŞ hücresi ile birlikte girilen çatışmalar sonucunda 13 DAEŞ unsurunun öldürüldüğü belirtilmekte.

25 Temmuz’da DAEŞ, Amaq Agency üzerinden servis ettiği habere göre el Ariş yakınlarında bir Mısır Ordusu askerini sniper saldırısı ile yaraladıklarını iddia etti.

26 Temmuz’da ise DAEŞ, Amaq Agency üzerinden servis ettiği haberlerin birine göre el Ariş’in güneyinde 2 askeri buldozer aracını IED saldırısı ile hedeflediklerini iddia etti. Ölü veya yaralıya ilişkin herhangi bir bilgi bulunmuyor. Diğer haberde ise Mısır Ordusuna ait bir M60 tankını ‘’anti tank füzesi’’ (ATGM) saldırısı ile hedefleyip, hasar verdiklerini iddia ettiler.

DAEŞ’in servis ettiği haberde ifade ettiği (ATGM) mevcudiyet ve kapasitesine erişmesi önemli bir gelişme olarak ayrı tutulmalı. Önümüzdeki günlerde örgütün bu yönde saldırılarını arttırıp, arttırmayacağı dikkatle izlenmeli.

Irak:

DAEŞ, diğer bölgelerde olduğu gibi Irak’ta da Irak emniyet güçlerine yönelik saldırılarına devam etti.

Yerel kaynakların aktardığına göre, 22 Temmuz’da Şarkat bölgesinde Kanoos köyüne yönelik saldırı gerçekleştirdi. Ölü veya yaralı bilgisi bulunmuyor.

Bölge kaynaklarının aktardığına göre Kerkük’ün güneyinde bulunan Qadud ilçesinde Irak Federal Polislerinin kontrol noktasına saldırı gerçekleştirdi. Başarısız olan saldırı da 1 DAEŞ mensubu öldü.

22 Temmuz’da yerel kaynakların görüntüler ile birlikte aktardığına göre, DAEŞ unsurlarına yönelik Musul’un kuzeybatısında Badush dağında hava harekatı düzenlendi.

22 Temmuz’da Diyala kentinde Irak Hava kuvvetlerinin gerçekleştirdiği hava saldırısı sonucunda 15 DAEŞ üyesinin öldürüldüğü bildirildi. Basına yönelik açıklamayı Diyala polis gücünde görevli yüzbaşı Habib eş Şemmeri yaptı. Şemmeri, saldırı hazırlığı istihbaratı alınan unsurlara yönelik hava harekatı gerçekleştirildiğini belirtti. Bununla birlikte yerel kaynaklar, Irak hava kuvvetlerinin Tuzhurmatu yakınlarında Tuz dağı bölgesinde 10 DAEŞ üyesinin, Irak hava kuvvetlerinin hava saldırısı neticesinde öldürüldüğünü belirtti.

22 Temmuz’da DAEŞ, Amaq Agency üzerinden servis ettiği haberde, Riyadh-Baiji yolu üzerinde bir Irak Federal Polisi aracını imha ettiğini iddia etti.

23 Temmuz’da DAEŞ, Amaq Agency üzerinden servis ettiği habere göre Diyala bölgesinde 5 Irak Ordusu unsurunun öldürüldüğünü ve yaralandığı iddia ederken, Iraq News ajansı,  güvenlik kaynaklarına dayandırdığı haberinde 3 DAEŞ üyesinin Diyala’da öldürüldüğünü bildirdi.

23 Temmuz’da The Baghdad Post’a konuşan Ninova Konseyi üyesi, 100 ila 200 arasında bir DAEŞ konvoyunun Suriye ve Irak sınırında hareket halinde olduğu belirtti.

24 Temmuz tarihinde Irak Ordusuna yakın kaynaklar, Irak Ordusunun Diyala’nın kuzeyinde Udhaim Basin bölgesinde DAEŞ’e ait 30’dan fazla sığınak ve silah deposunu imha ettiğini iddia etti. Paylaşılan haber ile birlikte yayımlanan görüntülerde Irak Ordusuna ait bir konvoy yol üzerinde gözüküyor ve yanan alanlar mevcut.

25 Temmuz tarihinde Alghdad Press’in aktardığına göre, Irak Ordusu 16.Tugayı, Batı Musul’dan Doğu Musul’a kaçmaya çalışan DAEŞ üyesini gözaltına aldı.

Somali:

DAEŞ, geçtiğimiz haftalardaki iddialarında da yer aldığı gibi bu hafta da Somali’de emniyet mensuplarını hedefledi. 21 Temmuz’da DAEŞ, Amaq Agency üzerinden servis edilen habere göre Mogadişu’da 1 polis memurunu hedefleyerek öldürdüğünü iddia etti. Geçtiğimiz hafta gerçekleştirilen suikaste ilişkin videoyu da 19 Temmuz tarihinde Amaq Agency üzerinden servis etti. Görüntü emniyet mensubunun yakın mesafeden hedeflendiği görülürken, saldırı yapan şahsın arkasında bir de kameraman var. Nitekim geçtiğimiz Nisan ayında DAEŞ mensubu bir kameraman ve patlayıcı uzmanı olan Jama Hussein Hasan yakalanmıştı.

25 Temmuz’da ise DAEŞ, Amaq Agency üzerinden servis ettiği habere göre, Somali’nin güneyinde yer alan Shabili al-Sufla bölgesinde Somali Ordusuna yönelik IED saldırısı gerçekleştirdiğini ve 14 ordu mensubunu öldürdüğünü veya yaraladığını iddia etti. Bu saldırı DAEŞ’in zamanlardaki Somali emniyetine en çok zayiat verdirdiğini iddia ettiği bir saldırı oldu.

Afganistan:

DAEŞ, Amaq Agency üzerinden servis ettiği görüntülerde, Cevzcan vilayetinde Taliban’a karşı savaşan örgüt mensuplarının pozisyonlarını ve kullandığı silahlar yer aldı. Kullanılan silahlar arasında havan, keskin nişancı tüfekleri ve RPG yer alıyor.

22 Temmuz’da Afganistan Cumhurbaşkanı Yardımcısı Raşid Dostum’un ülke dönmesi üzerine havalimanı yakınlarında yapılan merasime, DAEŞ, bombalı saldırı gerçekleştirdi. DAEŞ’in Amaq Agency üzerinden servis ettiği rakama göre 115 kişi öldü veya yaralandı. Ancak bölge kaynakları 23 kişinin hayatını kaybettiğini belirtirken 50’nin üzerinde yaralının olduğunu aktarmakta. Saldırıda ölenler ve yaralananlar arasında Raşid Dostum’un korumaları, polisler ile birlikte siviller de yer almakta.

Pakistan:

25 Temmuz’da Pakistan’da seçimlerin yaşandığı bir günde Belucistan eyaletinin başkenti Quetta’da bir seçim merkezinin yakınlarında gerçekleştirilen bombalı saldırıyı DAEŞ üstlendi. Saldırıda 31 kişi hayatını kaybetti. 13 Temmuz’da DAEŞ’in gerçekleştirdiği saldırıda ise 149 kişi hayatını kaybetmişti. Özellikle DAEŞ’in Pakistan’daki son eylemlerinin sivil alanlarda gerçekleştiği görülüyor.

Libya:

24 Temmuz’da sabah saatlerinde Libya’nın doğusundaki Sirte ve Ecdebiye arasındaki al-Uqaylah kontrol noktası ve polis merkezine yapılan, merkezin ateşe verildiği ve araçların kundaklandığı saldırının ardından akşam saatlerinde DAEŞ, Amaq Agency üzerinden yaptığı açıklamayla saldırıyı üstlenerek Haftar’a bağlı 7 polisi öldürdüğünü veya yaraladığını iddia etti.

Ecdebiye’deki Emhemed Magaryef Hastanesi’nden yapılan açıklamada, saldırının hemen ardından hastane bünyesine 2 ölü ve 3 yaralının getirildiği belirtildi.

Al-Uqaylah polis merkezi şefi Muftah Rahil ise DAEŞ üyelerinin bir ambulansı ateşe verdiklerini ve bir binanın üzerine DAEŞ bayrağı asıldığını ve ordu desteği beklediklerini söyledi.

Libya Al-Hadath Haber Ajansı’nın haberine göre de saldırının hedefi olan polis merkezinde uzaktan kumandalı mayın ateşleyicisi bulundu.

Yerel kaynaklara göre DAEŞ’in al-Uqaylah saldırısının ardından Haftar’a bağlı Libya Ulusal Ordusu, Wadi al-Jafr bölgesinde DAEŞ ile çatışmaya girdi ve 13 DAEŞ mensubu öldürüldü. Çıkan çatışmada Libya Ulusal Ordusu’ndan 1 askerin de öldüğü aktarılanlar arasında.

Kanada:

DAEŞ, Amaq Agency üzerinden servis ettiği haberde, Kanada’nın Toronto şehrinde 2 polisin hayatını kaybettiği saldırıyı üstlendi. Servis edilen haberde Kanada’nın uluslararası koalisyonun bir parçası olmasına atıf yer aldı. Ancak Kanada emniyetinin yaptığı açıklamada saldırganın DAEŞ ile ilgili bir bağlantısının bulunmadığı belirtildi. Öldürülen saldırgan ve DAEŞ bağlantısı hakkında araştırmaların devam ettiği aktarılanlar arasında.

Filipinler:

21 Temmuz’da tarihinde Amaq Agency’nin ‘Caravan of the Shuhada’ yayımlarında DAEŞ’in Doğu Asya yapılanmasına mensup Ebu Raşid el Ensari’nin hayatını kaybettiğini duyurdu. Ebu Raşid el Ensari’nin DAEŞ’in Doğu Asya’da en çok faaliyet gösterdiği Filipinlerde öldürüldüğü ve Filipin kökenli olduğu tahmin ediliyor.

DAEŞ, 24 Temmuz’da, Amaq Agency üzerinden servis ettiği habere göre, Sulu İsland’ın güneyinde 3 Filipin Ordusu askerini topçu saldırısı ile öldürdüğünü iddia etti. Bölge kaynaklarının aktardığına göre DAEŞ’in ilk topçu saldırısı bu oldu.

Dağıstan:

DAEŞ, 20 Temmuz’da, Amaq Agency üzerinden servis ettiği haber ile birlikte Dağıstan/Kızılyurt’ta polislere yönelik gerçekleştirilen saldırıyı üstlendi. Servis edilen haberde DAEŞ, 3 polisi öldürdüğünü iddia etti ancak resmi makamlar sayının 2 olduğunu belirtti. DAEŞ’in Kafkasya üzerinde bu tip saldırılar gerçekleştirdiği bilinmekte. Fakat örgütün bölgedeki varlığı oldukça sınırlı.