Esed Rejiminin Ekonomik Ayağı: Mahluf Ailesi
13 Haziran 2020

Middle East Institute’den Ayman Abdel Nour tarafından kaleme alınan “The Assad-Makhlouf spat: A complicated family affair”[1] başlıklı analizde Esed rejimi tarafından mal varlığı üzerinden kıskaca alınan Rami Mahluf’un öyküsü Esed ve Mahluf ailelerinin ortak geçmişi üzerinden ele alınmıştır. Hafız Esed’in iktidarında en önemli ortaklardan biri haline gelen ve rejimin ekonomik uzantısı haline gelen Mahluf ailesinin Esed ailesi ile ilişkisi sadece kan bağı ile kısıtlı olmayıp büyük bir işbirliği hikayesine sahiptir. Öyle ki Rami Mahluf sosyal medya üzerinden yayınladığı son videolarından birinde Esed ve Mahluf ailelerini gece ile gündüz gibi farklı ama birbirini tamamlayan iki aile olarak tasvir etmiştir. Nour’a göre Hafız Esed iktidarının gücü için paraya ihtiyacı olduğunun farkındaydı ve o dönem ülke ekonomisinin önemli kısmına hakim olan Şam ve Halep sermayesine temkinli yaklaşmaktaydı. Finansal güç için ortak arayışında olan Hafız bu amacı için uzaklara gitmek zorunda kalmamıştır. Eşinin erkek kardeşi Muhammed Mahluf ile başlayan ortaklıkları neredeyse gün aşırı görüşülen yakın bir dostluğa dönüşmüştü.

Hafız Esed tarafından 1972’de Devlet Tütün İşletmeleri’nin başına getirilen Muhammed Mahluf hem legal tütün ticareti hem de sigara kaçakçılığı yoluyla ortaya çıkan rantta büyük pay sahibi oldu. 1985’te Devlet Emlak Bankası’nın başına getirilen Mahluf burada her emlak projesinden aldığı %10 pay sebebiyle “Bay %10” olarak bilinmekteydi. Muhammed Mahluf rejimi petrol ihracından da aldığu %7lik pay ile servetini büyüttü. Nour’a göre güvenlikten ulaşıma pek çok alanda rejim tarafından donatılan Mahluf ailesinin imajının Suriye kamuoyuna yansıması Mahlufların Esedler ile ortak olduğuna yönelikti. Muhammed Mahluf 2004’te Devlet Emlak Bankası’ndan emekli olduğunda büyük bir servete sahipti ve bunu rejim içerisinde daha itibarlı ve etkin konuma gelmek için kullanmak istedi. Rejimin dış ilişkilerinin inşasında rol almak isteyen Mahluf bu dönemde farklı uluslararası figürlerle temaslarda bulunurken Baas Partisi genel sekreter yardımcısına ABD’dekine benzer bir senato yapısının kurulmasına dair öneride bulundu. Kendisinin “başkanlığında” böyle bir senatonun varlığı ile idaredeki etkinliğini arttırmayı düşünen Mahluf’un bu arzusunun önüne Beşar Esed engeli çıkar. Esed’in isteği ile Baas kongresi Mahluf’un bu önerisini reddeder. Nour bu reddin anlamının Esed’in Mahluf ailesine “sizin yeriniz ekonomi. Siyasette yeriniz yok” demesi olduğunu söyler.

Muhammed Mahluf ve Hafız Esed arasındaki yakınlığın sonraki nesle aktarımı ise Rami Mahluf ve Beşar Esed ilişkisiyle gelişti. Hafız Esed’in yerine geçecek yeni Esed olarak görülen Basil Esed’in 1994’te bir trafik kazası sonucu ölümünün ardından Hafız sonrası dönem için yegane aday Beşar Esed olmuştu. Basil’in aksine Beşar ile oldukça yakın olan Rami Mahluf bu dönemde Beşar ile ilişkisini daha da güçlendirirken  Mısır sermayesi ile ortaklaşa kurduğu Syriatel ile de uluslararası ticarete giriş yaptı .Ki bu hamlesi yakın dostu Beşar’ın Suriye ekonomisinin dışa açılması planları ile de uyuşmaktaydı.  Babasının siyasi rol kapma hülyalarına o dönem kapılmayan Rami finans alanında gücünü genişletmeyi tercih etti. 2006’da Suriyeli 71 büyük iş adamını aynı çatı altında topladığı Cham Holding’i kurarak özel sektörün üçte ikisi üzerinde kontrol sağladı. Bu hamlesi günümüzde rejim ile ters düşmesinin en önemli sebeplerinden birisini doğurarak Beşar Esed’in eşi Esma Esed ile Rami Mahluf arasında bir rekabet ve gerginliğe neden oldu. Yurt dışı kariyerine sahip bir bankacı olan Esma Esed kurduğu Souria Holding ile inşaat yatırımları üzerinden ülke ekonomisinde etkin olmak arzusundaydı. Fakat bu dönemde hem Beşar Esed’in hem de annesi Enise Mahluf’un Rami Mahluf’un yanında yer alması Esma Esed’in arzu ettiği serbest manevra alanına ulaşamamasına ve Esma-Rami gerginliğinin artmasına yol açtı. 2012’de Enis Mahluf’un BAE’ye taşınması sonrasında ise Esma Esed Rami Mahluf’a karşı daha fazla hareket alanı buldu.

Rami Mahluf ayaklanma sonrası süreçte Nusayri kitlenin istihdamında oldukça etkili oldu. Ya kendisine ait şirketlerde işçi olarak ya da fonladığı milis yapılar içerisinde militan olarak çok sayıda Nusayri’ye iş kapısı açan Mahluf’a Nusayrilerin yoğun olduğu bölgelerde bir saygı sıfatı olarak el-Üstaz (Hoca) denmeye başlandı. Vakıfların ve hatta ülkeye ilk gelen Rus paralı askerlerin dahip fonlayıcısı olan Rami’nin bu derece güçlenmesinden rahatsız olan Esma Esed 2016’de Enise Mahluf’un ölümünün ardından Rami’ye karşı harekete geçti. Rami Mahluf’un refah ve şaşa içerisinde yaşayan oğullarının sızdırılan foto ve videoları Esma Esed’in oldukça işine yaradı. Bugün dahi halihazırda yaşanan büyük mali kriz esnasında Mahluf ailesinin genç nesillerinin sahip olduğu maddi imkanlar rejime yakın sosyal medya hesaplarından paylaşılarak gündem değiştirilme için kullanılmaktadır.

2019 ise Rami Mahluf ile Esed iktidarı arasındaki ilişkiler için bir kırılma noktası olur. Rusya’ya s-300’ler ve askeri mühimmatlar için ödeme yapması gereken ve aynı zamanda İdlib’e saldırı için hazırlanan Beşar Esed kuzeni Rami Mahluf’tan fon desteği istemiş, başka zamanlar fon desteği için herhangi bir şart koşmayan Rami ise bu kez söz konusu miktarın rejime bağlı diğer savaş ağaları ile ortak şekilde yüklenilmesini talep etti. Bu durum Beşar Esed’in Rami Mahluf’a dair şüphelerinin artmasına yol açmış ve Esma Esed’e karşı hamle için imkan sağlamıştır. Rami’nin sahibi olduğu Syriatel’e verilen yüklü vergi cezası ve Rami’nin Suriye bankalarındaki hisselerinin dondurulması gibi hamleler Esma Esed’in hamleleridir. Buna karşılık Rami de boş durmamış ve Lübnan’da Esma Esed’in bir arkabasının kaçırılması hadisesiyle dolaylı olarak daha fazla ileri gitmeyin mesajı vermiştir.

Nour Beşar Esed’in Rami Mahluf’a ait ticari tüm teşekkülleri kontrol altına alana kadar bu hamlesine devam edeceğini ve son kertede idaredeki Nusayri elitlerin müdahil olmasıyla Mahluf’un ülkeyi terk etmek kaydıyla bir kısım maddi gücü elinde kalacak şekilde sulh olacağını ileri sürmüştür. Analizde bu durumun rejim için kaybet-kaybet durumu olacağı çünkü rejimin hem bir numaralı maddi destekçisini kaybedeceği hem de onun yerini doldurmanın vakit alacağı vurgulanmıştır.

Esma Esed’in finans alanındaki tecrübesi ve hırsı göz önüne alındığında bu boşluğu doldurmak için kendisi ve kliğinin yoğun çaba göstereceği muhakkaktır. Bununla birlikte ülkenin yaşamakta olduğu ekonomik yıkımda gelen dalgalarla mücadele edip ayakta kalmak için yeni bir sermaye gücünün büyümesini bekleyecek zaman olmayabilir. Bu boşluğu doldurmak hususunda BAE’nin istekli olduğu göz önüne alınırsa orta vadede söz konusu denkleme artık Esed ve Mahluf aileleri dışarısından unsurların girmesi oldukça muhtemeldir. Askeri anlamda oldukça yıpranan ve bu alanda Moskova’nın dikte edici rolünü kabul etmek zorunda kalan Esed’in mali alanda da dış aktörlerin belirleyici rolünü tamamen kabul etmesi ilerleyen süreçte iktidar alternatifi olarak vazgeçilmez olan konumunu sarsabilir. Bu yüzden Rami Mahluf’tan doğan boşluğu ilk etapta Esma Esed’in kliği olmak üzere yerli klikler ile doldurmak isteyeceği aşirkardır.

Ömer Behram Özdemir


[1] https://www.mei.edu/publications/assad-makhlouf-spat-complicated-family-affair ,  Erişim Tarihi: 11 Haziran 2020.