YPG/SDG Gözaltı Merkezleri ve Rüşvet Yoluyla Salıverilen DEAŞ Unsurları
22 Kasım 2021

Suriye’nin kuzeyinde hakim YPG destekli yönetimin kontrolündeki hapishanelerde binlerce Daeş tutuklusunun olduğu bilinmekte. YPG Türkiye’nin olası operasyonlarına karşı bu hapishanelerin güvenliğini sağlayamamak ve bölgeye yeniden Daeş unsurlarının akışı ihtimalini koz olarak öne sürmektedir. Bununla birlikte söz konusu hapishanelerden kaçışların hem de YPG unsurlarının aracılığı  ile gerçekleştiğine dair senelerdir uluslararası kamuoyuna da sızan iddialar bulunmakta. Bu durum ile alakalı en yeni iddia ve çalışma ise The Guardian’dan geldi. Bethan McKernan ve Hussam Hammoud’un imzasıyla yayınlanan dosyada kuzey doğu Suriye’de rüşvet karşılığı hapishanelerden çıkabilen Daeş ile iltisak ile suçlanan mahkumlar konu edildi.[1]

Haber dosyasına göre 10binden fazla Daeş ile ilintili mahkumun bulunduğu hapishanelerden sorumlu YPG unsurları bu mahkumları rüşvet karşılığı dışarı salıvermekte. The Guardian’ın elde ettiği resmi belgelere göre  bu süreci “mutabakat planı” adı altında işleten YPG unsurları kişi başı 8000 USD  karşılığında henüz yargı karşısına çıkmamış mahkumlara tahliye belgeleri sağlamaktadırlar. The Guardian’ın ele geçirdiği resmi belgeler e bu süreç sonucu serbest kalan mahkumlarla yaptıkları mülakatlara dayanan iddiaya göre rüşvet karşılığı tahliye edilen kişiler bölgede başka bir silahlı örgüte katılmayacaklarına dair yazılı beyanda bulunup YPG/SDG kontrolü altında Kuzey Suriye’yi terk etmek zorundalar. Mülakat yapılan kişilerin serbest kalmaları ardından kendileri gibi daha önce el-Hol kampında tutuklu olan ve benzer rüşvet anlaşmasıyla salıverilen eşleriyle yeniden bir araya geldikleri bilgisi de YPG’nin  bu rüşvet çarkının bölgedeki tüm kamp ve hapishanelere yayılmış olduğunu işaret etmektedir. Mülakat yapılan şahıslar tanıdıkları en az 10 kadar mahkumun da kendileri gibi aynı “mutabakat planı” çerçevesinde salıverildiklerini iddia etmekteler.

Ferhad Şami adlı sözde YPG/SDG sözcüsü yaptığı açıklamada The Guardian tarafından ele geçirilen belgeleri gerçek dışı olarak tanımlarken süreç içerisinde Daeş ile ilintili bazı mahkumların salındığını kabul etmiş lakin bu mahkumların “eli kana bulaşmamış” unsurlar olduğunu ve halen YPG/SDG tarafından tekrar  Daeş’e katılmamaları için uzaktan gözlemlendiklerini iddia etmiştir. Lakin yine The Guardian’ın iddiasına göre Daeş’in bölgede infazlar başta olmak üzere kanlı eylemlerine imza atan isimlerden olan Ebu Cafer kod adlı Daeş unsuru da YPG/SDG tarafından rüşvet karşılığı serbest bırakılanlar arasında olup Şami’nin iddiasını yalanlar nitelikte bir örnek teşkil etmektedir. The Guardian’ın konuyla alakalı Uluslararası Koalisyon’a sordukları sorular ise “bölgedeki gözaltı merkezlerinin sorumluluğu sadece YPG/SDG’ye aittir. Koalisyonun bu gözaltı merkezlerinin idaresi ve işleyişi üzerinde herhangi bir kontrol gücü yoktur” şeklinde kısa bir elektronik posta ile cevaplanmıştır.

2019’da yılında al-Monitor tarafından Deyrezzor’daki aşiret unsurlarıyla gerçekleştirilen mülakatlar bölgedeki aşiret unsurlarının YPG/SDG’nin kontrolündeki gözaltı merkezlerinin işleyişlerine güvenmediklerini göstermektedir. Bu mülakatlarda gözaltı merkezlerindeki Daeş unsurlarıyla işbirliği yapmakla suçlanan YPG/SDG unsurları[2] güncel iddialar ile birlikte bu şüphelerin yersiz olmadığını da teyit etmişlerdir. Türkiye’nin olası bir sınır ötesi operasyonunun bölge istikrarı için sorun teşkil edeceğini ve Daeş’in yeniden alan bulacağını iddia eden senaryolara karşın bölgede Daeş’in insan kaynağının önemli bir kısmının YPG/SDG gözaltı merkezleri olabileceği görülmektedir. Rüşvete dayalı anlaşmalarla kurulan düzen gözaltı merkezlerinin işlevine dair ciddi şüpheler oluştururken olası bir Türkiye müdahalesinde YPG/SDG’nin bir şantaj kozu olarak bu merkezlerdeki mahkumların bir kısmını salıvermesi ihtimali de oldukça olasıdır. Daeş’in hapishane merkezli radikalleşme ve milis devşirme stratejisini de göz önünde bulundurduğumuzda YPG/SDG kontrolündeki gözaltı merkezlerinin Daeş unsurlarını engellemekten ziyade orta vadede tehdit oluşturdukları söylenebilir.

 

Ömer Behram Özdemir

[1] https://www.theguardian.com/world/2021/nov/22/former-is-fighters-say-they-paid-way-out-of-kurdish-jail-in-reconciliation-scheme , Erişim Tarihi: 22 Kasım 2021.

[2] https://www.al-monitor.com/originals/2019/06/syria-deir-ez-zor-shaitat-massacre-islamic-state-kurdish.html#ixzz7CwSxXHWs , Erişim Tarihi: 20 Kasım 2021.